Teklif formu yerine geçmektedir. Ayrıca ticari fatura ile ihraç malları hazırlandıktan ve sevkiyat yapılmadan önce düzenlenecek il belge ticari faturadır. İthalatçı tarafından şartlar kabul edilirse fatura oluşturulur. Mallar ihracata hazır hale geldikten sonra ilk düzenlenecek bilgi niteliğini taşır. Ayrıca navlun faturada dış ticarette taşımacılık ve bunun karşılığında ödenen bedeli beyan etmektedir.
IATA hava yollarında güvenli ulaşım sağlanmasını temel hedef almıştır. Bu amaç hava yollarını kullanan tüm insanların güvenli ekonomik ve emniyet içinde seyahat etmelerini sağlamak üzere genişletilmiştir.
Navlun bedeli uçağın gideceği mesafe harcayacağı yakıt ile orantılı olarak belirlenir. Ayrıca taşınan yükün getirdiği sorumluluk ve taşıma bedeli de navlun fiyatının belirlenmesini sağlar. Bunun dışında esas önemli olan rakip havayolu taşımacılık firmalarının arasındaki rekabet durumudur. Havayolu taşımacılık firmalarının müşterileri yakalamak adına daha uygun fiyatla uçmaları hem karlarını arttırır hem de tercih edilen bir firma haline gelir.
Navlun fiyatlarını belirlerken bazı temel noktalara dikkat etmek önemlidir. Navlun fiyatlarının belirlenmesine etki eden faktörleri kısaca belirtmemiz gerekirse; gidilen yol taşınan malın kıymeti niceliği taşıma-yükleme- yükün boşaltılması sırasında ortaya çıkabilecek zorluk engel ayrıca malın tehlikeli madde vb olup olmaması durumu ve benzeri noktalar önem taşımaktadır. Tabii bu noktalardan önemli sayacağımız bir başka konu istiflemeye (üst üste konulmaya) uygun olup olmamasıdır.
‘Eşyaların Geçici Kabulü İçin ATA Karnesi Hakkındaki Gümrük Sözleşmesi’ adı verilen bu sözleşme 1963 yılında Birleşmiş Milletler Gümrük İşbirliği Konseyi tarafından kabul edilmiştir. Sözleşmenin yapılmasının amacı ise dış ticarette geçici kabulde karşılaşılan güçlükleri ortadan kaldırmaktır. Daha sonra bu sözleşme genişletilerek son halini almıştır. Türkiye ise A.T.A. karnesi ile ilgili sözleşmeye 1990’da imzalamış ve 2005’te yürürlüğe sokmuştur. A.T.A. Fransızcadan alınmış olan ‘geçici kabul’ sözcüklerinin kısaltılmasıdır.
İthalatçı firma bir malın topluluk dışı bir ülkeden ithali sırasında eşyaların tamamını ülke sınırına sokarak vergilerini ödemek istemiyorsa mallarını gümrük antrepolarına koyarak ithalat vergisi ödemez. Bu süre içerisinde sadece malların ardiyede kalma süresinin ücretini öder. İthalatçı malları sattıkça ardiyeden malları partiler halinde çıkarır ve her parti için ayrı bir vergi öder. Bu sayede ithalatçı firma üçüncü bir ülkeden aldığı eşyaları fiilen ithal etmesine rağmen resmi olarak ithal etmemiş olacaktır. Bundan dolayı da ithalatçı masrafları erteleme hakkına sahip olur.
Turkishtime dergisi Temmuz ayı araştırmasına göre FreightArea, Türkiye'nin En İyi İlk 100 Girişiminden biri! Aylık ekonomi ve iş kültürü dergisi Turkishtime, piyasaya çıktığı günden bu yana Türkiye’deki ekonomi dergiciliğine farklı bir bakış açısı ve sürekli devam eden yenilik anlayışını getirdi.
Peki, “clean on board” ın tarihçesine bakacak olursak bu kayıt acaba nereden gelmektedir. Kuşkusuz bugünde bazı konşimentolarda kullanıla gelmektedir. Örneğin açık yük taşımacılığı için düzenlenen konşimentolarda bunu görebiliyoruz. Durumu oldukça iyi açıklayan ingilizce alıntıyı aşağıda okuduğunuzda çok daha net anlaşılır olduğu görülecektir.
Türkiye standatlarında bir nakliye firmasını taşıması gereken yük ne kadar olmalıdır gibi problemler ile karşılanmaması için önceden araştırılıp kontrol edilmelidir. Böylelikle he yol da hm de gidecek olan yerde problem yaşanılmasın bir firmanın yurt dışına nakliye yapılıp yapılmaması o firmanın büyüklüğünü de gösterir.
Gelelim lojistik şirketlerine… Yerli lojistik şirketleri bu konuda ne yazık ki sınıfta kalıyor. Yapılan eleştirileri cevap vermeme ve kullanılan son derece sıkıcı dil, müşteriyle şirketlerin buluşmasını engelliyor. Bu konuya en başarılı örneklerden biri ise UPS. Yarattığı kargo kutusu ‘Kahverengi’ karakteriyle yazıyor twitlerini. Takipçileriyle şakalaşıyor, esprili cevaplar atıyor ve bu sayede müşterilerinin gönlünde taht kurmayı başarıyor.
